Gelişen Şırnak'ın Güçlü Sesi...Şırnak Haber  

Şırnak Haber

   

Anasayfa   I   İletişim   I   Şikayet Dilek   I   Açılış sayfası yap   I    Sık kullanılanlara ekle  

   

 TOKİLERİN KURA ÇEKİM TARİHİ BELİRLENMELI ARTIK     MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...    MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.    MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...    MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.    “TEFECİLER VE TEFE TÜFE ÜZERİNE…!”EDİ BESE…!    FİNAL FARKI...  

 
   
 
        Güneydoğu
        Türkiye
        Dünya
        Politika
        Ekonomi
        Eğitim
        Spor
        Sağlık
        Bilim Teknoloji

 

 

        Çok Okunalar

  TOKİLERİN KURA ÇEKİM TARİHİ BELİRLENMELI ARTIK

  MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.

  MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...

  MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...

  MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.

 

TECAVÜZ

 

11.11.2010 01:32:39

 

 

 

Büyük ve sistemli kötülüklerle mücadele etmek nispeten kolaydır.

Bir hedef vardır, bir amaç vardır, kiminle, ne için dövüşeceğiniz bellidir.

Belli riskleri göze aldığınız zaman bu kavgaya girer, sonuca da ulaşırsınız.

Ama ya hayatın dokusuna sızmış, her yana yayılmış, ele geçmeyecek kadar gündelik yaşamın parçası olup “sıradanlaşmış” kötülükle nasıl mücadele edeceksiniz?

Sistematik kötülüklerle savaşırken “vicdanlı” taraftarlar bulabilirsiniz ama bu “sıradan” kötülüklere karşı çıktığınızda, vicdanların gündelik alışkanlıklarla köreldiğini fark edersiniz.

Bir İngiliz annenin Fethiye’deki bir hastanenin başhekimine yazdığı bir mektubu yayımlıyoruz bugün.

Ünlü bir sanatçı olan anne, bütün acısına rağmen inanılmaz bir incelikle, hatta neredeyse “kızının” karşılaştığı o “sıradan kötülüğü” de anlamaya çalışarak yazmış mektubunu.

Mektubu yazan Rosemary Hardy’nin 22 yaşındaki kızı Fethiye’de yaşıyor.

Bir gece kızın evine giriyor birisi ve kızın ırzına geçiyor.

Olaydan sonra kız, arkadaşlarıyla birlikte polise gitmiş.

Polisler nazik ve anlayışlı davranmışlar.

Kızı hastaneye götürmüşler.

Annenin şikâyet ettiği o “sıradan kötülük” de hastanede ortaya çıkmış.

Kız, bir kadının başına gelebilecek en korkunç felaketlerden birini yaşamış.

Evine girmişler, uykudayken ağzını kapatmışlar, üstünü başını parçalamışlar, dövmüşler, ırzına geçmişler.

Kızcağızı saatlerce koridorda bekletmişler.

Bu kadar uzun bekletilince tecavüzcünün kimliğini ortaya çıkartacak DNA kontrolü de imkânsızlaşmış.

Kız koridorda beklerken doktorlar hep birlikte yemeğe gitmişler.

Kızla ilgilenmemişler bile.

Bir erkek tarafından saldırıya uğramış olan kızın o anda neler hissettiğine hiç aldırmadan ilk muayenesini bir erkek doktora yaptırmışlar.

Hastanenin kadın jinekologu çok sonra gelmiş.

Sanki kız suçluymuş gibi ona hoyratça davranmış, zaten canı yanan kızın canını muayene sırasında daha da fazla yakmış.

Ne bir gülümseme, ne bir teselli, ne bir yatıştırma çabası.

Anlamsız, insafsız, kötücül bir öfkeyle hırpalamış.

Bir ağrı kesici bile vermemiş.

Sonra ırzına geçilen kıza “alkol muayenesi” yapmışlar.

Sanki kız trafik suçundan hastaneye getirilmiş gibi.

Alkollü olsaydı ne olacaktı?

Tecavüzü hak ettiğini mi düşünecekti doktorlar?

Ya da biz hepimiz, bu ülkede yaşayan insanlar, içki içmiş bir kadının ırzına geçilebileceğine, bunu hak ettiğine mi inanacaktık?

Kızın kanında hiç alkol bulunmayışına “şaşırmış” doktorlar.

Anne, bu durumu da anlayışlı bir sitemle karşılıyor mektubunda:

“Fethiye’de gelişigüzel bir hayat sürdüren ve yüksek oranda alkol tüketen bir dizi Batılı kadının yaşadığını ben de üzülerek fark ettim. Ancak lütfen bunun sadece kadınların sorunu olduğu gibi bir yanılgıya kapılmayalım,” diyor.

Fethiye’de yaşayan “yabancı” kadınların bazıları çok içiyor, bizim ahlak ölçülerimize göre yaşamıyor diye, onların ırzına geçildiğinde doktorlarımız bu kadınlara hoyratça mı davranacak?

Doktorluk böyle bir meslek mi?

Savaşta bile “gerçek” bir doktor, rastladığı yaralı “düşman” askerini tedavi eder, doktorluk budur, onun için bu meslek diğer bütün mesleklerden ayrılan “kutsal” bir yere konur.

“Sıradan kötülüğün” parçası olmaz doktorlar, kötüleşmezler, kötü davranmazlar, hastalar arasında ayırım yapmazlar, hastaları ve kurbanları çeşitli nedenlerle “kategorilere” ayırmazlar, önlerinde çaresiz bir şekilde yatan kurbanın kimliğiyle ilgilenmezler, gördükleri, yardıma muhtaç bir “insandır” ve onlar o “insana” yardımcı olmak için yemin etmişlerdir.

Doktorlar bile “sıradan kötülüğün” parçası oluyorsa, içimizdeki kötülük sandığımızdan daha yaygın demektir.

Irzına geçilen kız bir “yabancı” diye ona böylesine kötü davranan doktorlara mesleklerinin gereğinin öğretileceğini, doktorluğa ihanet ettikleri için gerekli cezayı göreceklerini umut ediyorum.

Kızın ırzına geçen adamın hâlâ yakalanmaması ise başka bir aldırmazlığın işareti olarak çıkıyor ortaya.

O kızcağız uzun zaman psikolojik tedavilerden geçecek.

Ama korkarım bizim bu tür “sıradan kötülüklerin” etkisinden kurtulmak için daha da uzun bir tedaviye ihtiyacımız olacak.

ahmetaltan111@gmail.com

 

 

        

Bu yazıya 0 adet yorum yapıldı.

 

   Diğer Yazılar                                             Yazarın Tüm Yazıları..>>

  “FETÖ'CÜ DENİLİP GEÇİLECEK BİR İŞ DEĞİL BU" 18.7.2016 14:28:13
  KÜRTLERE SAYGI GÖSTERMEYECEKSENİZ, AYRILIN! 12.10.2014 15:44:03
  No pasaran… 12.9.2014 00:46:48
  Ecdat 29.11.2012 01:18:44
  aynalı salon ve pastane 17.11.2012 02:17:58
  Kürtler ve para 7.10.2012 02:11:37
  lkollü içki ve gazoz 20.9.2012 04:39:33
  Delirme 21.8.2012 03:19:35
  Ordu ve Şemdinli 3.8.2012 16:39:51
  Kürdistan 1.8.2012 17:15:20
        Yorumlanan Haberler

 

        Şırnak'ta Hava Durumu

CİZRE'DE HAVA DURUMU  CİZRE'DE HAVA DURUMU  CİZRE'DE HAVA DURUMU

 

        Yararlı Linkler

T.C.Kimlik Numarası

Emekli Sandığı İşlemleri

Vergi Kimlik No.

SSK İşlemleri

BAĞKUR İşlemleri

Resmi Gazete

 

        Site İçi Arama

 

        Ziyaretçi Sayımız

2338009

 

 
 
 
 

 

Gelişen Şırnak Haber

Adres: Atatürk Mah. Bayındırlık Eski Binası Tel-Faks :+90 486 216 58 88 Merkez / ŞIRNAK - Türkiye
© Copyright Şırnak Haber 2004 Tasarım:Faruk GÜNEŞ

Şırnak Haber